Vergi Dünyası
  • Üye Ol
  • Sepetim

    Sepetinizde 0 ürün var

Banner

Eurobond Gelirlerinin Vergilendirilmesinde Türkiye’de Yerleşmiş Olma(ma)nın Önemi

Eurobond Gelirlerinin Vergilendirilmesinde Türkiye’de Yerleşmiş Olma(ma)nın Önemi

EUROBOND GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİNDE TÜRKİYE’DE YERLEŞMİŞ OLMA(MA)NIN ÖNEMİ

 

Mehmet FİL                                                 Nimet FİL

Vergi Başmüfettişi                                       Vergi Başmüfettişi

https://orcid.org/0000-0002-8293-4311       https://orcid.org/0000-0002-7117-875X

 

 

Öz

Eurobondlardan faiz geliri yada  satış kazancı şeklinde iki tür gelir elde edilmektedir. Faiz geliri mevzuatımız açısından menkul sermaye iradı, satış kazancı ise değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir. Türkiye’de mevduat, bono ve hisse senedi gibi finansal araçların vergilendirilmesine yönelik olarak Geçici 67. madde ile 2006 yılında bir düzenlemeye gidilmiştir. Ancak; Eurobondlar üzerinden elde edilen faiz gelirleri ile alım satım kazançları Geçici 67. madde kapsamından ayrı olarak değerlendirilmekte ve vergilendirilmesi farklı hükümler doğrultusunda yapılmaktadır. Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine  göre tevkifata tabi tutulmakta, beyan sınırı bulunmakta ve bu gelirlerin beyanı dar mükellefler ve tam mükellefler açısından farklı şekilde olmaktadır. Eurobond satış kazançlarında ise tevkifat  ve yıllık beyan sınırı söz konusu olmadığı gibi dar mükellef tam mükellef ayrımı da bulunmamaktadır.

Bu makalemizde;  eurobond alanların en çok merak ettiği konulardan birisi olan eurobond gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin hususlar üzerinde durulacak olup; bu gelirleri beyan etmeyenlerin karşılaşacakları durumlar ve yapması gerekenlerin neler olduğu ile Türkiye’de yerleşmiş olma(ma)’nın yaratacağı sonuçlar ortaya konacaktır.

Anahtar Kelimeler: Eurobond, Faiz Geliri, Satış Kazancı, Tam Mükellef, Dar Mükellef, Menkul Sermaye İradı, Değer Artış Kazancı, Tevkifat, Yıllık Beyanname

1.      GİRİŞ

Eurobond, devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak sağlamak amacıyla, uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri üzerinden satışa sundukları, genellikle uzun vadeli borçlanma aracıdır. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi tarafından uluslararası piyasalarda genellikle USD veya EURO cinsinden Eurobond ihraç edilmektedir. Eurobondlar, hazine bonosu ve devlet tahvilleri ile benzerdir. Ancak devlet tahvillerinden farklı olarak iç borçlanmaya yönelik değillerdir. Eurobond dış borçlanma statüsündedir. Uzun vadeli tahvil olmalarından dolayı, kuponlu olarak satılır. Genellikle kuponlar sabit faizlidir. Kupon ödeme dönemlerinde kupon faizi elde edilir, dolayısıyla yatırımcıya nakit girdisi sağlar. Anapara ve kupon ödemeleri ihraç edildiği döviz cinsi üzerinden yapılır.

Eurobondlardan faiz geliri yada  satış kazancı şeklinde iki tür gelir elde edilmektedir. Faiz geliri mevzuatımız açısından menkul sermaye iradı, satış kazancı ise değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Makalemizin aşağıdaki bölümlerinde yerli ve yabancı gerçek kişilerin elde ettiği Eurobond faiz gelirlerinin ve satış kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin hususlar üzerinde durulacaktır.

2. YASAL MEVZUAT

2.1. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu Hükümleri

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gelirin unsurları” başlıklı 2. maddesine göre;  Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır:

……

6. Menkul sermaye iratları,

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Mükellefler” başlıklı 3.maddesinde;

“Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;

2. (Değişik: 19/2/1963-202/1 md.) Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkûr kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)”

hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Türkiye'de yerleşme:” başlıklı 4.maddesinde;

“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Maddeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

2. (Değişik: 19/2/1963-202/2 md.) Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)”

 hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Mükellefler ve mevzuu:” başlıklı 6. maddesinde; “Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.” Hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinde; “Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.

Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır:

…..

5. Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetler hariç ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil) ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat sayılmaz.)” hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gelire giren diğer kazanç ve iratlar” başlıklı 80. maddesine göre; Aşağıda yazılı olup geçen bölümlerin dışında kalan kazanç ve iratlar bu bölümdeki hükümlere göre vergiye tâbi gelire dahildir :

1. Değer artışı kazançları,

2. Arızî kazançlar.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Değer artışı kazançları” başlıklı mükerrer 80.maddesine göre; Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

1. (Değişik: 30/12/2004-5281/27 md.) İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

………………….

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Safi değer artışı” başlıklı mükerrer 81. maddesine göre; değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gelirin toplanması ve beyan” başlıklı 85. maddesinde; “Mükellefler 2. maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.” hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Toplama yapılmayan haller” başlıklı 86. maddesinde;

“Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1.Tam mükellefiyette;

…………………

c-Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103.maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar (2023 yılı için 49.000 TL, 2021 yılı için 150.000,00-TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları”

2.Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.”

Hükmü yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 7 fıkrasının a bendinde “Devlet tahvili faizlerinden” tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Esas Tarife” başlıklı 103. maddesine göre;  Gelir Vergisine tabi gelirler; aşağıdaki oranlarda vergilendirilir.(323 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2023 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.)

70.000 TL’ye kadar % 15
150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası % 20
370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL (ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası % 27
1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası  % 35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası % 40

 

 2.2. 258 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Hükümleri

Tebliğin 5. bölümünde Hazine Tarafından Yurt Dışında İhraç Edilen Menkul Kıymetlerden Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesine ilişkin açıklamalar yer almakta olup; aşağıdaki gibidir.

Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri menkul sermaye iradı olarak kabul edilmektedir.          Vergi uygulaması bakımından, Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler de (Eurobond) Devlet tahvili ve Hazine bonosu gibi değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 7 fıkrasının a bendine göre % sıfır oranında tevkifata tabi tutulmakta olup, vergi uygulamasında tevkifat oranı sıfır olarak belirlenmiş kazançlar tevkifatlı kabul edilmektedir. Eurobondların döviz cinsinden ihraç edilmesi nedeniyle elde edilen faiz gelirlerine indirim oranı uygulanmamaktadır.  Tebliğde;  gerek 01/01/2006 tarihinden önce gerekse bu tarihten sonra ihraç edilen Eurobondların elde tutulması sürecinde elde edilen faiz gelirlerinin tam ve dar mükellef gerçek kişiler yönünden nasıl vergilendirilmesi gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

            2.3. 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde Yer Alan Düzenlemeler

Gelir Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin 2 numaralı bendinde belirtilenler hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerekmektedir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye'ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye'de oturanlar ise tam mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir.

          3. DEĞERLENDİRME

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet olmak üzere iki çeşit mükellefiyet vardır. Bu iki grubun vergilendirme rejiminde farklılıklar bulunmaktadır. Tam mükelleflerin hem Türkiye’de hem de Türkiye dışında elde ettikleri gelirler dar mükelleflerin ise sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirler vergileme kapsamına alınmıştır. Kimlerin tam mükellef sayılacağı konusunda iki ölçü göz önünde bulundurulmuştur. Bunlardan birincisi ikametgâh, İkincisi ise tabiiyettir. İkametgâh ilkesi, bu konuda temel ilke olarak alınmıştır. Tabiiyet esası ise sadece Gelir Vergisi Kanunu 3. maddenin 2. bendinde sayılan durumlarda geçerli olmaktadır. İkametgâh ölçüsüne göre, Türkiye’de yerleşmiş olanlar tam mükellef olarak kabul edilirler. Kimlerin Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiş olup; makalenin yasal mevzuat bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Türkiye’de ikametgâhı bulunmayanlar ile Türkiye’de 6 aydan daha kısa süre bulunanlar dar mükellef olarak vergilendirilecektir. Dar mükellefler, genellikle yabancı uyruklu olan kişilerdir. Ancak yabancı uyruklu kişilerin, tam mükellef olmaları olasılığının da bulunduğu unutulmamalıdır. Çalışma veya oturma izni alarak, altı aydan fazla bir süredir yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının da Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar yükümlülük esasına göre vergilendirilmesi ilkesi benimsenmiştir.

Yapılan açıklamalar tam mükellef-dar mükellef ayırımında esas alınan temel kriterin tabiiyet kriteri değil “Türkiye’de yerleşme” kriteri olduğunu göstermektedir. Buna göre “Türkiye’de yerleşmiş olanlar” Türk tabiiyetinde olsun olmasın tam mükelleftir. “Türkiye dışında yerleşmiş olanlar” ise dar mükelleftirler.

Tam mükellef-dar mükellef ayırımında eurobond geliri elde edenlerin, Mernis adresleri, vatandaşlıkları, yurtdışına giriş çıkış bilgileri, yurtdışında nerde ikamet ettikleri vb. hususlar önem arz etmektedir. Yurtdışında yaşayanların Mernis adreslerini güncellemeleri, giriş çıkışlarını belgelendirmeleri ve orda ikamet ettikleri belgelendirmeleri büyük önem arz etmektedir.

Türkiyede mevduat, bono ve hisse senedi gibi finansal araçların vergilendirilmesine yönelik olarak Geçici 67. madde ile 2006 yılında bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenlemeye göre, Geçici 67. madde kapsamında stopaja tabi tutulan gelirler için genel olarak herhangi bir beyan yükümlülüğü bulunmamaktadır. Menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesi genel itibariyle Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak; eurobond faiz gelirleri Geçici 67. madde kapsamına alınmamıştır. Bu kapsamda, eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 7 fıkrasının a bendine göre % sıfır oranında tevkifata tabi tutulmaktadır. Vergi uygulamasında tevkifat oranı sıfır olarak belirlenmiş kazançlar tevkifatlı kabul edilmektedir.

Yukarıda yapılan açıklama, tespit ve yasal mevzuat hükümleri gereğince; eurobond faiz geliri elde edenlerin dar yükümlülük esasına göre vergilendirilmesi durumunda; Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre, dar mükellef gerçek kişiler tarafından elde edilen ve tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan menkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmemekte, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dâhil edilmemektedir. Dolayısıyla, tutarı ne olursa olsun eurobond faiz geliri elde edenlerin dar mükellef olması durumunda, hiçbir şekilde beyanname vermeyeceklerdir. Bu durumda olanlar stopaj oranı sıfır olduğu için stopaj da ödemeyecekler ve bu gelirlerden hiç vergi ödemeden yararlanacaklardır. Bu durum, dar mükellef gerecek kişiler için çok büyük bir vergisel avantaj oluşturmaktadır. Eurobond faiz geliri elde edenlerin tam yükümlülük esasına göre vergilendirilmesi durumunda ise durum farklılaşmakta ve yapılacak işlemler değişmektedir. Elde edilen faiz gelirinin tahsil tarihindeki kurlarla Türk Lirası karşılığı bulunarak elde edilen eurobond faiz gelirleri tespit edilecektir. Faiz gelirinin hesabında anapara kur farkları gelir sayılmayacaktır.  Buna göre; elde edilen eurobond faiz geliri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinde yer alan beyan sınırını (2. gelir dilimi, 2023 için:150.000,00-TL) aşarsa yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir. 2023 yılında elde edilen eurobond faiz ve kupon gelirleri 2024 yılının Mart ayı içinde vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir. Bu gelirlerin beyan edilmemesi durumunda ise alınması gereken verginin yanında ayrıca verginin bir katı kadar vergi ziyaı cezası ile hesaplanan vergi üzerinden de her ay için gecikme faizi hesaplanacaktır.

Yukarıda açıklandığı üzere; eurobond gelirlerinin vergilendirilmesinde türkiye’de yerleşmiş olma(ma)nın önemi, eurobond faiz gelirlerinde kendini göstermektedir. Eurobond faiz ve kupon geliri elde edenlerin önce mükellefiyetlerinin tam mı yoksa dar mı olduğunu makalenin önceki bölümünde ayrıntılı olarak belirtilen kriterlere göre doğru tespit etmeleri ve tam mükellef olmaları durumunda ise beyan sınırını aşıp aşmadıklarını kontrol etmeleri gerekmektedir.  Beyanname verme süresi geçmemişse süresinde beyanname vermeleri, süre geçmişse pişmanlıkla beyanname vermeleri gerekmektedir. Bu süreçler geçirilmişse ve haklarında vergi incelemesi başlatılmışsa da Uzlaşma veya indirimden yararlanma gibi haklardan yararlanmaları gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesine göre, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesine göre; değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Alış bedeli ve satış bedeli; alım ve satım tarihlerindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın belirlediği alış kurundan TL’ye çevrilir. Alım ve satım tarihleri arasındaki dönemde Yİ-ÜFE artış oranı %10 ve üzerinde ise, alış maliyeti Yİ-ÜFE ile arttırılır. Endekslemede menkul kıymetin alındığı ay dâhil, satıldığı ay hariç tutulur. Eurobond satış kazançlarında tevkifat  ve yıllık beyan sınırı söz konusu değildir. Bu yönüyle faiz gelirlerinden ayrışmaktadır. Bu sebeple eurobond satış kazanç tutarı ne olursa olsun tam ve dar mükellef farketmeksizin  yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmek zorundadır.

Eurobond gelirlerinin vergilendirilmesinde Türkiye’de yerleşmiş olma(ma)nın önemi, eurobond satış kazançlarında kendini göstermemektedir.

4.      SONUÇ

            Kurumsal firmalar ve yerleşik kişiler Türk vergi mevzuatına hakim olsa da yabancı ülkelerde yaşayan Türk veya yabancı kişiler Türkiye’deki vergi uygulamalara konusunda pek bir bilgiye sahip olmadıklarından  eurobondlardan elde edilen gelirlerinin vergilendirilmesi konusunda bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Eurobond faiz ve satış kazancı elde edenlerin makalenin önceki bölümünde ayrıntılı olarak belirtilen kriterlere göre durumlarını doğru tespit edip, yine makalenin önceki bölümlerinde belirtilen yapılması gerekenlere göre davranışta bulunmaları gerekmektedir. Mali İdare,  bankalardan ve aracı kuruluşlardan,  eurobond geliri elde edenlerin bilgilerini elde etmektedir. Dolayısıyla bu gelirin tespiti maliye açısından çok kolaydır. Mali idare, banka ve aracı kurumlardan gelen bilgilerden hareketle,  eurobond faiz geliri elde edenlerin Türkiye’de yerleşmiş olma(ma) durumunu dikkate almadan işlem tesis edebilir. Bu durumda mükelleflerimizin Türkiye’de yerleşmiş olmadıklarını ortaya koyacak verileri Mali idareye sunmaları yararlarına olacaktır. Zira, eurobondlar yabancı para cinsinden varlıklar olduğu için bu varlıklara yatırım yapan kişilerin Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerden olma ihmali yüksek görünmektedir. Eurobond gelirlerinin vergilendirilmesinde Türkiye’de yerleşmiş olma(ma)nın önemi, eurobond faiz gelirlerinde kendini göstermekte olup; eurobond satış kazançlarında kendini göstermemektedir.

 

            KAYNAKÇA

-193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu

-258 Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

-210 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

-323 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

 

YASAL UYARI : İnternet sitemizde yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Ancak yazar ve site kaynağının aktif linkine yer verilerek alıntı yapılabilir.