Vergi Dünyasını Keşfet
Popüler Başlıklar
- Birleşme Bölünme Ve Tür Değiştirme Hallerinde Vergi Uygulamaları
- Yargı Kararı Derlemesi -2: Dar Mükellef Kurumlara Yapılan Ödemelerde Vergilendirme
- Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Hesaplaması
- Dönem Sonu Değerleme İşlemleri
- Avans Kar Paylarının Şirkete Geri Çağrılmasının Vergisel Sonuçları
Vergi Dünyası Hesabım
- Üye Ol
-
Giriş
Yeni Üye Ol
Üye hesabı oluşturarak, daha hızlı alışveriş yapabilir, yeni ve eski siparişlerinizin durumunu güncel takip edebilirsiniz.
Yeni Üye Ol -
Sepetim
Sepetinizde 0 ürün var
- Arama
BİLGİ
BİLGİ
Gelir Beyanı Mı Gider Bildirimi Mi?
GELİR BEYANI MI GİDER BİLDİRİMİ Mİ?GELİR BEYANI MI GİDER BİLDİRİMİ Mİ?
Ahmet Feridun GÜNGÖR
Eski Hesap Uzmanı
EY Şirket Ortağı
Bakan Mehmet Şimşek'in açıklamaları önümüzdeki günlerin vergi gündeminin ipuçlarını veriyor. Bir kentimizde 32 daire satın alan bir vatandaşın vergi kaydının bulunmadığından, 65 milyon lira verip lüks araba alan binlerce kişinin gelirlerini izah edemediğinden, yüzde 1 KDV'ye rağmen fırıncıların bile fiş kesmediğinden dert yanmış. Gözümüze baka baka vergi kaçırıyorlar hiçbir şey yapamıyoruz demeye getirmiş. Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için tek yolun çapraz denetim olduğunu söylemiş. Belli ki Bakan Şimşek var olan denetim yöntemlerinin etkisiz, yetersiz olduğunu düşünüyor. Şimşek 'Kimse vergi vermek istemiyor. Biz kayıt dışılığı önlemek konusunda samimiysek ispat yükümlülüğünü devletten alıp vatandaşa, mükellefe yüklememiz gerekiyor.' demiş. Bakın burası çok önemli! Hatırlarsanız Haziran ayında Maliye Bakanlığı'nın Cumhurbaşkanlığına gönderdiği bir vergi paketi kamuoyuna yansımış, içindeki pek çok düzenleme yoğun tartışmalara neden olmuştu. Tartışmaların ardından paketteki düzenlemelerden çok azını içeren bir teklif hazırlanarak TBMM'ye gönderilmiş, yasalaştırılmıştı. Paketten en hızlı çıkarılanlardan birisi 'özel gider bildirimi' düzenlemesiydi. Beyan ettikleri gelirleriyle harcamaları arasında yüzde 20'yi aşan fark tespit edilenlerden 'özel gider bildirimi' istenmesi öngörülüyordu. Giderleriyle, harcamalarını izah edemeyenlerin gider farkları arızi kazanç olarak vergiye tabi tutulacaktı. Partili milletvekillerine yaptığı bir konuşmada ispat yükümlülüğünü vatandaşa aktarmalıyız derken çok olası ki Şimşek’in aklında 'özel gider bildirimi' vardı. Demek vazgeçmemiş. Partili milletvekillerini ikna etmek, desteğini almak için bu kadar da olmaz dedirten 'dehşet hikayeleri' anlatmış. Önümüzdeki günlerde gönderilecek vergi paketlerinde özel gider bildirimini görürsek şaşırmayacağız. Mali milat, servet beyanı, gider bildirimi, varlık vergisi gibi kavramların toplumsal hafızada hoş olmayan anıları bulunuyor. İyi hazırlanmamış, tartışılmamış, kamuoyundan destek bulmamış, zamanlaması yanlış düzenlemelerin hiç şansı olmuyor. Er ya da geç çöpe gidiyor. Gelir vergisi sistemimiz kevgir gibi. Kâğıt üzerinde beyan esasına dayanıyor. Gerçekteyse stopaj esasına. Ne gelirin toplanması ne artan oranlılık ne asgari geçim indirimi bulunuyor. Ödeme gücünü kavraması, adil bir vergileme sağlaması olanaksız. Lafa gelince 'az kazanandan az, çok kazanandan çok' vergi alınmalı diyoruz. Oysa, ortada onu sağlayacak bir vergi sistemi bulunmuyor. Gelir vergisi sistemini düzeltmeden, gelirin beyanını, toplanmasını sağlamadan ne kadar sağlıklı çapraz kontrol yapılabilir? Derdimiz gelir vergisi sisteminin adil, sade, etkin, verimli hale getirilmesiyse işe gelir vergisi reformuyla başlamalıyız. Yok eğer vatandaşı korkutup üç kuruş daha fazla vergi toplamaksa tarih başarısız örnekleriyle dolu.