Vergi Dünyasını Keşfet
Popüler Başlıklar
- Birleşme Bölünme Ve Tür Değiştirme Hallerinde Vergi Uygulamaları
- Yargı Kararı Derlemesi -2: Dar Mükellef Kurumlara Yapılan Ödemelerde Vergilendirme
- Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Hesaplaması
- Dönem Sonu Değerleme İşlemleri
- Avans Kar Paylarının Şirkete Geri Çağrılmasının Vergisel Sonuçları
Vergi Dünyası Hesabım
- Üye Ol
-
Giriş
Yeni Üye Ol
Üye hesabı oluşturarak, daha hızlı alışveriş yapabilir, yeni ve eski siparişlerinizin durumunu güncel takip edebilirsiniz.
Yeni Üye Ol -
Sepetim
Sepetinizde 0 ürün var
- Arama
BİLGİ
BİLGİ

Sermayenin Entelektüeli Olur Mu?
SERMAYENİN ENTELEKTÜELİ OLUR MU?SERMAYENİN ENTELEKTÜELİ OLUR MU?
Birgül DİKMEN
Eski Baş Hesap Uzmanı
https://orcid.org/0000-0003-4536-4601
ÖZ
Günümüzde, işletmenin piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark birçok araştırmacı tarafından entelektüel sermaye olarak açıklanmaktadır. Bu bağlamda, işletmeler için entelektüel sermayelerini bilmek, ölçmek ve yönetmek son derecede önemli hale gelmiştir.
Çoğu zaman “maddi olmayan duran varlıklar”, “entelektüel mülkiyet” ve “entelektüel varlıklar” kavramları entelektüel sermaye kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılsa da söz konusu kavramlar birbirinden çoğu zaman farklı anlamlar taşımaktadır. Entelektüel sermayenin literatürde genel bir tanımı yoktur. Ancak, son zamanlarda yapılan çalışmalarda entelektüel sermayenin, insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi olmak üzere üç unsurdan oluştuğu konusunda fikir birliği bulunmaktadır. Entelektüel sermaye, oluşumu, yönetimi ve bileşenleri açısından irdelendiğinde şerefiyeyi içine alan ancak şerefiyeden daha geniş bir kavramdır.
Anahtar Kelimeler: Entelektüel semaye, şerefiye, entelektüel mülkiyet, entelektüel varlık, yapısal sermaye, müşteri sermayesi, insan sermayesi.
- GİRİŞ
Son yıllarda bilgi artık değer yaratan ve rekabet üstünlüğü sağlayan bir unsur haline gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak da özellikle bilgi yoğun işletmelerin piyasa değerleri ile defter değerleri arasındaki fark giderek açılmıştır. Günümüzde, işletmenin piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark birçok araştırmacı tarafından entelektüel sermaye olarak açıklanmaktadır.
Bu durumun bir sonucu olarak, işletmeler sadece maddi varlıklar değil maddi olmayan varlıklar da yaratmak mecburiyetinde kalmıştır. Bu bağlamda, işletmeler için entelektüel sermayelerini bilmek, ölçmek ve geliştirmek yani yönetmek son derece önemli hale gelmiştir. İşletmelerin finansal tablolarında tam olarak görünmeyen ancak performansları açısından önemli bir değer olan bu varlıkların ölçüm ve değerlemesi ihtiyaçtan öte bir zorunluluk olmuştur.
Entelektüel varlıkların yönetilmesiyle ilgili olarak, rehber niteliğindeki ilke; “entelektüel varlıkları görünür hale getirebilirsen ölçebilirsin ve ölçebilirsen de yönetebilirsin”[2] şeklindedir. Maddi olmayan varlıklardan oluşması nedeniyle entelektüel sermayenin ölçülmesi oldukça zor olmasına rağmen son yıllarda birçok ölçüm yöntemi geliştirilmiş ve bu sayede entelektüel sermayeyi ölçmek ve dolayısı ile yönetmek mümkün hale gelmiştir.
Evrensel bir tanımı olmayan dolayısıyla şirketlerin finansal tablolarında tam olarak görünmeyen ancak günümüzde şirketlerin en değerli varlıkları olan entelektüel sermaye kavramı makalemizde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
- ENTELEKTÜEL SERMAYE TANIMLARI
Entelektüel sermaye kavramı ilk kez 1969 yılında John Kenneth Galbraith tarafından kullanılmıştır. Söz konusu kavram daha sonra 1975 yılında Michael Kalecki tarafından dile getirilmiştir. Kavramın popüler hale gelmesi ise 1990’lı yılların başında olmuştur.
Entelektüel kelimesi Latince kökenli “interlectio” sözcüğünden gelmekte olup, “interlectio” sözcüğünde “Inter” arasında anlamında ilişki ifade etmekte, “lectio” ise elde edilen bilgi anlamına gelmektedir[3]. Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre ise entelektüel sermaye; bir işletmenin sahip olduğu çalışanların zihinsel düşünce, fikir ve birikim kapasitesinin tamamıdır.
Entelektüel sermayenin soyut karakteri dolayısıyla konuyu ele alan yazarların bakış açısına göre entelektüel sermaye değişik şekillerde tanımlanmıştır. Konuya ilişkin çalışma yapan Sullivan’a göre; kişilerin bakış açısına göre yaptıkları tanımlar da değişmektedir. Bu bağlamda, bilgi ve eğitim odaklı çalışanlar, kavramın insan sermayesi unsurunu, inovasyon yönetimi ağırlıklı çalışanlar değer yaratımı, sermaye piyasaları odaklı çalışanlar bilanço üzerindeki etkilerini, yatırımcılar ise nakit akımı yaratma kabiliyetini ön planda tutan bakış açısına sahiptir.
Entelektüel sermaye kavramını günümüzdeki organizasyonel anlamıyla ilk kez kullanan Thomas Stewart’a göre entelektüel sermaye, zenginlik yaratmak amacı ile kullanıma hazır olan, bilgi, enformasyon, entelektüel mülkiyet ve deneyimler gibi entelektüel malzemedir. Kolektif beyin gücünün yansıması, şirkete rekabet üstünlüğü sağlayan bütün şeylerin toplamıdır.[4] Stewart’a göre, her işletmede kendine özgü entelektüel varlıklar mevcut olup işletmeler tarafından farklılık yaratacak şekilde ortaya çıkarılması durumunda ancak entelektüel anlamda var olan bu sermaye yönetilebilecektir. Entelektüel sermaye, bu kavramı oluşturan her bir unsurun ayrı ayrı değil beraber ve karşılıklı etkileşiminden oluşmaktadır.[5]
Gottfried Grafström ve ilk profesyonel entelektüel sermaye yöneticisi olarak bilinen Leif Edvinsson’a göre entelektüel sermaye; insan perspektifinden, geleceğin değerlerini yaratmada yardımcı olabilecek elde edilmiş anlayışların toplamıyla, ilişkileri de içine alan bir kavram olup[6] değere dönüştürülen bilgidir.[7]
Entelektüel sermayenin tanımı ve unsurları konularında çalışmalar yapan Annie Brooking’e göre, entelektüel sermaye işletmenin faaliyetini sürdürebilmesini sağlayan maddi olmayan varlıkların tümü[8] olup işletmenin defter değeri ile bu değere ödenilmeye hazır olunan değer arasındaki farktır.[9] David Klein ve Laurence Pursak entelektüel sermayeyi, daha yüksek değerli bir varlık üretmek üzere şekillendirilmiş, elde edilmiş ve harekete geçirilmiş entelektüel malzeme olarak tanımlamıştır. Kayıt altına alınmamış bir fikir ya da enformasyon entelektüel malzemedir. Ancak, tıpkı bir tuğla yığınının fabrika olmadığı gibi bir varlık yani sermaye değildir.[10]
OECD’ye göre entelektüel sermaye; işletmelerin maddi olmayan varlıklarının ekonomik değeri olup bilançoda görünmeyen değerleri kapsamaktadır.[11] Entelektüel sermaye işletmenin görünmeyen varlıkların tümüdür.[12] Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) tarafından entelektüel sermaye, maddi olmayan varlıkların (ticari marka, bilgisayar yazılımları, lisanslar, telif hakları, patentler, imtiyaz anlaşmaları, hizmet ve üretim hakları ve formüller) tümü olarak ele alınmıştır. Geleneksel muhasebeye göre ise kavram şerefiye (goodwill) olarak değerlendirilmektedir.[13]
En kısa tanımıyla entelektüel sermayeyi Stewart, “faydalı bilgi paketi”, Brooking ise “maddi olmayan varlıkların bütünü” şeklinde tanımlanmıştır. İşletmelerin kar elde etmek amacı ile kurulan organizasyonlar olduğu düşünüldüğünde entelektüel sermayeyi değere dönüştürülebilen bilgi olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
- ENTELEKTÜEL SERMAYENIN TEMEL ÖZELLIKLERI
Entelektüel sermaye kavramının temel özellikleri aşağıdaki gibidir:
- Gayrimaddi yani soyut bir kavramdır.
- İşletme bilançolarında tam olarak görünemeyen varlıklardır.
- Finansal açıdan değerlidir.
- Büyük ölçüde insanla ilişkilidir.
- İşletmelere göre farklılık göstermektedir.
- Temel bileşenleri insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir.
- Katma değer yaratan işletmenin dinamik unsurlarıdır.
- İşletmelere rekabet üstünlüğü sağlayan bir kaynaktır.
- Yönetilmesi önemli bir yönetsel sorumluluktur.
- İşletmelerde entelektüel performans ölçülebilir ve görünür hale getirilebilir.
- ENTELEKTÜEL SERMAYE BiLEŞENLERi
Entelektüel sermaye bileşenlerinin belirlenmesi, entelektüel sermayenin ölçülebilmesi ve yönetilebilmesi açısından önem taşımaktadır. Literatürde entelektüel sermayenin bileşenleri konusunda tek bir sınıflandırma olmamakla birlikte son zamanlarda yapılan çalışmalarda entelektüel sermayenin üç unsurdan oluştuğu konusunda fikir birliği vardır. Sözü edilen bu üç unsur; insan sermayesi, yapısal (örgütsel) sermaye ve müşteri (ilişkisel) sermayesidir.
İnsan sermayesi tüm işletmelerde yapısal sermayenin temelini oluşturmaktadır. İnsan sermayesi ile organizasyonel sermayenin karşılıklı etkileşimi sonucunda ise müşteri sermayesi oluşmaktadır. Bu üç öğenin bir araya gelmesi ile de değer ortaya çıkmaktadır. Aşağıda bu üç temel öğe kısaca açıklanmıştır.
4.1. İnsan Sermayesi (Beşeri Sermaye)
Entelektüel sermayenin en önemli fakat hesaplanması bir o kadar karmaşık olan unsuru insan sermayesidir. Bu nedenle entelektüel sermayenin ölçülmesi en zor olan unsuru da insan sermayesidir.
İnsan sermayesi çalışanların bilgi ve becerilerinin bir toplamıdır.[14] Çalışanlar insan sermayesinin aynı zamanda sahibidir.[15] İnsan sermayesi organizasyonlarda bireysel düzeyde var olan bilgi stoku olup entelektüel sermayenin deposu, kapasite kaynağı ve sınırlayıcı faktörüdür.[16] Bu nedenle, insan sermayesi işletme çalışanlarının bilgi stokuyla sınırlıdır.[17]
İnsan sermayesi dinamik bir unsur olduğundan kazanılabilir ve yenilenebilir bir yapıdadır. İşletmelerin bu sermayeden gerçek anlamda yararlanabilmeleri için insan sermayesini yapısal sermayeye dönüştürmeleri gerekir. Çünkü, çalışana ait olan bilgi ancak işletmede değer yaratmak için kullanılırsa tam anlamıyla entelektüel sermayeye dönüşür.[18]
İnsan sermayesi, genetik miras, eğitim, deneyim ve yaşam hakkındaki tutumlar olmak üzere dört faktörün bileşiminden oluşmaktadır.[19]
4.2. Yapısal (Organizasyonel) Sermaye
Yapısal sermaye; çalışanlar işten ayrıldıktan sonra işletmede kalan bilgi olarak tanımlanmaktadır.[20] Başka bir tanıma göre, yapısal sermaye, çalışanlara ait bilginin kurumsallaştırılarak, örgüt hafızasına aktarılmasına yönelik sistemli çalışmalardır.[21] Yapısal sermayenin sahibi işletmedir.[22] Bu nedenle, işletmeler sahip oldukları bu yapısal sermaye unsurlarını isterlerse telif hakkını alarak güvence altına alabilirler.[23] İşletmeler insan sermayesini, çalışana bağlı olarak değişmesine ve kaybolmasına karşı, muhafaza etmelidir.
Yapısal sermaye değişik şekillerde sınıflandırılabilmektedir.[24] Ancak, literatürde genellikle yapısal sermayenin başlıca öğeleri entelektüel mülkiyetler (patentler, telif hakları, ticari sırlar, markalar) ve altyapı varlıkları (yönetim felsefesi, örgüt kültürü, yönetim süreçleri, şebeke sistemleri, finansal İlişkiler) olarak ikiye ayrılmaktadır.
Yapısal sermaye güncellenebilmekte ve paylaşılabilmektedir.[25] Yapısal sermayenin amacı, insan sermayesinin şirket hedeflerine hizmet edecek şekilde kullanılmasına yardımcı olmaktır.[26] Bu nedenledir ki, yapısal sermaye şirketlerin sahip oldukları entelektüel sermayeden yararlanmasını sağlayan yapılardır.[27] Çalışanların sahip oldukları potansiyeli ortaya çıkarabilmeleri için örgütün desteği şarttır. Bu açıdan, insan sermayesi ile karşılaştırıldığında yapısal sermayenin çok daha önemli olduğu söylenmektedir.[28]
4.3. İlişkisel Sermaye (Tüketici –müşteri Sermayesi)
Müşteri sermayesi; işletmelerin müşteri, satıcı ve tedarikçileri ile ilişkilerinden sağladığı bilgilerin tamamıdır.[29] Başka bir tanıma göre, işletmenin çevresiyle olan ilişkisinden elde ettiği bilgiyi etkin olarak kullanmasıdır.[30]
Entelektüel sermaye unsurlarından değeri en belirgin olan müşterilerdir, dolayısıyla müşteri sermayesidir. Müşterileri olan her şirketin müşteri sermayesi de vardır.[31] Müşteri sermayesi, müşteri ilişkilerinin bugünkü değeri olarak da tanımlanmaktadır.[32]
Müşteri sermayesi öğeleri aşağıdaki gibidir:[33]
- Müşteri
- Müşteri bağlılığı (sadakati)
- Marka
- Müşteri genişliği
- İşletme ismi
- Geçmişteki birikim
- Dağıtım kanalı
- Uluslararası işbirlikleri
- Franchising anlaşmaları
- Olumlu bağlantılar
- Leasing anlaşmaları
Müşteriye özel ürün sunmak, standart üretim yerine esnek üretim yapılarını getirmek, müşteri görüşlerini dikkate almak, müşteri sermayesi yaratabilmek için uygulanabilecek yöntemlerden bazılarıdır.
- ENTELEKTÜEL SERMAYE, ENTELEKTÜEL VARLIK, ENTELEKTÜEL MÜLKİYET AYRIMI
Çoğu zaman “maddi olmayan duran varlıklar”, “entelektüel mülkiyet” ve “entelektüel varlıklar” kelimeleri entelektüel sermaye kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Ancak, söz konusu kavramlar birbirinden çoğu zaman farklı anlamlar ifade etmektedir.
İşletmede değer yaratma potansiyeli olan bilgi entelektüel sermaye, işletmede değer yaratan bilgi ise entelektüel varlıktır. İşletmede yasal sahiplik taşıyan bilgi ise entelektüel mülkiyettir.[34]
Entelektüel varlıklar ve entelektüel mülkiyet, entelektüel sermayenin iki alt kümesini oluşturmaktadır. Entelektüel mülkiyeti entelektüel varlıklardan ayıran temel özellik mülkiyetin yasal olarak koruma altına alınmış olmasıdır. Entelektüel sermayeden entelektüel mülkiyete doğru gidildikçe, soyuttan somuta doğru bir geçiş söz konusudur ve mülkiyet artmaktadır.[35] Entelektüel varlıklar işletmenin tek soyut varlıklarıdır. Entelektüel mülkiyet ise hiçbir zaman entelektüel sermayenin tek çıktısı değildir, sadece entelektüel sermayenin finansal tablolara yansıyan kısmıdır.[36]
Entelektüel sermaye varlıkları genel olarak dört grupta sınıflandırılmaktadır.[37] Bunlar;
- Ticari markalar
- Tüketici bağlılığı
- Tekrarlanan işler
- Know-how, eğitim, tecrübe gibi varlıklar
Entelektüel mülkiyet unsurları ise şunlardır[38]:
- Patentler
- Telif hakları
- Dizayn hakları
- Ticari sırlar
- Ticari amblemler
- Hizmetle ilgili amblemler
Ülkemiz uygulamasında maddi olmayan varlıklar Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği Tekdüzen Hesap Planında, “Maddi Olmayan Duran Varlıklar” hesap sınıfının altında muhasebeleştirilmektedir. Bu hesap grubu, herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar ve şerefiyelerin izlendiği hesap grubudur. Başka bir ifadeyle, maddi olmayan duran varlıklar alt hesaplarında işletmelerin sadece bir bedel ödeyerek satın aldıkları kıymetler izlenebilmektedir. Ancak işletmelerin kendi bilgi ve tecrübeleri ile oluşturduğu maddi olmayan varlıklar ise bu hesaplarda izlenememekte, dolayısıyla işletme mali tablolarına yansıtılamamaktadır. Anlaşılacağı üzere, geleneksel muhasebe maddi olmayan varlıkları nadiren değerlemekte, bunlar dışında kalan her şeyi şerefiye olarak nitelendirmektedir. Ayrıca, geleneksel muhasebe sisteminde maddi olmayan varlıklar amortismana tabi olup zaman içinde değerlerini kaybederken entelektüel varlıklar zaman içinde değer kazanır ve işletmeye değer kazandırırlar.
- ENTELEKTÜEL SERMAYE ŞEREFİYE İLİŞKİSİ
Şerefiye, işletme varlıklarının gerçeğe uygun değerleri üzerinde, alıcı tarafından işletmeye verilen primdir.[39] Şirketin satın alma bedeli varlıkların değerinden büyük ise pozitif şerefiye, küçük ise negatif şerefiye olarak adlandırılmakta ve muhasebeleştirilmektedir.
Entelektüel sermaye, geleneksel muhasebede “şerefiye” olarak adlandırılmaktadır. Başka bir ifadeyle, geleneksel muhasebe maddi olmayan varlıkları nadiren değerlemekte, bunlar dışında kalan her şeyi şerefiye olarak nitelendirmekte ve bu değer de sadece alıcının kayıtlarında görünmektedir.[40]
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği Tekdüzen Hesap Planı’nda “261. Şerefiye” alt hesabı, bir işletme devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının (öz varlık) değeri arasındaki olumlu farkların izlenmesinde kullanılmaktadır. Şerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınmaktadır. Ödenen şerefiye bedellerinin tamamı bu hesabın borcuna kaydolunmakta, yok edilmeleri ise amortisman yoluyla 5 yıl içinde eşit taksitlerle yapılmaktadır.
Türkiye Muhasebe Standartlarında yapılan tanım ve düzenlemeler ise entelektüel sermaye ve şerefiye arasında tam bir ayrım yapamamakta, entelektüel sermayenin kayıt altına alınamayan kısmına nazaran entelektüel sermayenin tanımlanabilen sonuçları olan entelektüel varlıkları (patent, marka gibi) daha isabetli değerlendirmektedir.[41] TMS-38 standardı şirketlerin entelektüel sermaye bildirimlerini bilanço dipnotlarında göstermesini tavsiye etmektedir. Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) sadece şirket birleşme ve satın alma durumlarında maddi olmayan değerlerin nasıl muhasebeleştirileceğine dair düzenlemeler içermektedir. Bu çerçevede, standartlarda faydalı ömrü belirsiz şerefiyenin amortismana tabi tutulmayarak yıllık değer kaybı ile test edilmesi uygun görülmüştür.
İşletme Birleşmelerine İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardında şerefiye, tek olarak tanımlanamayan ve ayrı olarak kaydedilemeyen varlıklardan kaynaklanan gelecekteki ekonomik fayda olarak tanımlanmaktadır (TFRS-3, Ek.A ). Bu çerçevede, işletme birleşmesinde elde edilen şerefiye, bireysel olarak tespit edilmeleri ve ayrı olarak muhasebeleştirilmeleri imkânı olmayan varlıklardan beklenen gelecekteki ekonomik yararlar için devralan tarafından yapılan ödeme olarak tanımlanmaktadır[42] Maddi olmayan varlık ise “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” Standardındaki anlamı içermektedir, yani fiziki olmayan ve tanımlanabilir parasal olmayan varlıktır (TFRS-3, Ek.A ). Ayrıca TMS-38’e göre, işletme içi yaratılan şerefiye, varlık olarak muhasebeleştirilmez (TMS-38, 48.Paragraf). İşletme birleşmeleri sırasında devralınan şerefiye amortismana tabi tutulamaz. Bunun yerine, edinen işletme şerefiyeyi yıllık olarak veya koşullardaki değişikliklerin değer düşüklüğü olabileceğini işaret ettiği durumlarda daha sık aralıklarla “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardına göre değer düşüklüğüne tabi tutulur (TFRS-3, 55. Paragraf).
Bazı yazarlarca, entelektüel sermaye kavramının, muhasebe terimi olan “şerefiye” ile aynı şeyi ifade ettiği savunulsa da “şerefiye” işletmenin satın alınmasında ödenen bedel ile işletmenin varlıklarının rayiç bedeli arasındaki fark olup entelektüel sermaye kavramı ile tam olarak örtüşmemektedir.[43] Şirket satın alma veya birleşmelerinde hesaplanan şerefiye işletmenin entelektüel varlık değerini kapsamakla birlikte, işletmenin sahip olduğu maddi olmayan varlıklar tarafından oluşturulan katma değeri ortaya koymaktan uzaktır.[44] Entelektüel sermaye, oluşumu, yönetimi ve bileşenleri açısından irdelendiğinde, şerefiyeden daha geniş ve beşeri sermayeyi de içine alan bir kavramdır.[45] Bu bağlamda, entelektüel sermaye kavramı şerefiye kavramını karşılamamakta sadece içinde barındırmaktadır.[46]
- SONUÇ
Günümüzde, işletmenin piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark birçok araştırmacı tarafından entelektüel sermaye olarak açıklanmaktadır. Bu bağlamda, işletmeler için entelektüel sermayelerini bilmek, ölçmek ve yönetmek son derecede önemli hale gelmiştir.
Evrensel bir tanımı olmayan, dolayısıyla şirketlerin finansal tablolarında tam olarak görünmeyen ancak günümüzde şirketlerin en değerli varlıkları olan entelektüel sermaye kavramı kişilerin bakış açılarına göre farklı tanımlanabilmektedir. Ancak, son zamanlarda yapılan çalışmalarda entelektüel sermayenin üç unsurdan oluştuğu konusunda fikir birliği vardır. Sözü edilen bu üç unsur; insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir.
Çoğu zaman “maddi olmayan duran varlıklar”, “entelektüel mülkiyet” ve “entelektüel varlıklar” kavramları entelektüel sermaye kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılsa da söz konusu kavramlar birbirinden çoğu zaman farklı anlamlar taşımaktadır. Kısaca, işletmede değer yaratma potansiyeli olan bilgi entelektüel sermaye, işletmede değer yaratan bilgi entelektüel varlık, işletmede yasal sahiplik taşıyan bilgi ise entelektüel mülkiyettir.
Entelektüel sermaye, oluşumu, yönetimi ve bileşenleri açısından irdelendiğinde, şerefiyeden daha geniş ve beşeri sermayeyi de içine alan bir kavramdır. Bu bağlamda, entelektüel sermaye kavramı şerefiye kavramını karşılamamakta sadece içinde barındırmaktadır.
KAYNAKLAR
-1 Sıra Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği
-3 Nolu Türkiye Finansal Raporlama Standartı
-38 Nolu Türkiye Muhasebe Standartı
-Akmeşe, H. (2006). “Entelektüel Sermayenin Firmaların Piyasa Değeri Üzerindeki Etkisi Ve İMKB’de İşlem Gören Şirketler Üzerinde Bir Araştırma”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya.
- Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ. (2006 ). “Bilgi Varlıklarının Değerlemesi: Entelektüel Sermaye Ölçüm Ve Değerleme Modelleri; Karşılaştırmalı Bir Analiz”, Muhasebe Ve Finansman Dergisi, (29).
- Bölükbaşı, Y. (2014). “Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesinde Kullanılan Yöntemler Ve Sigorta Sektöründe Bir Araştırma”, Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Dergisi, Cilt Xxxvı, Sayı: I.
- Demir, Ö. (2005). “Entelektüel Sermayenin İşletmelerin Piyasa Değerlerine Olan Etkisi”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları Dergisi, 77-82.
- Erkal, Z. (2005). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi, Raporlanması Ve İmkb’ye Kayıtlı Teknoloji Şirketlerine Yönelik Bir Araştırma”, T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı İşletme Bilim Dalı, Doktora Tezi, İstanbul.
- Erkuş, H. (2004). “Geleneksel Raporlama Yöntemlerinin Yeni Ekonomi Karşısındaki Durumunun İrdelenmesi Ve Entelektüel Sermayenin Raporlanması”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:9, Sayı:2.
- Görmüş, A.Ş. (2009). “Entelektüel Sermaye Ve İnsan Kaynakları Yönetiminin Artan Önemi”, Uşak Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cx 1.
- Hobikoğlu, E.H. (2011). “Entelektüel Sermayenin Önemi, Sınıflandırılması Ve Ölçme Yöntemleri: Kuramsal Bir Çerçeve”, Sosyal Bilimler Dergisi , (1).
- Özdemir, L. Ve Balkan, O. (2010). “Entelektüel Sermaye Unsurlarının İşletmelere Sağladığı Katkılar”, Organizasyon Ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı:1, Issn: 1309 -8039.
- Özsoy, İ. (2006). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi Ve İmbk’de İşlem Gören Tekstil Firmalarına Uygulanması”, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
- Paksoy, H.M. Ve Öztürk, M.C (2006). “Otel İşletmelerinde Entelektüel Sermayenin Oluşumu: Gap Örneği”, Yönetim Bilimleri Dergisi, (4: 2).
- Sevimli Örgün, G. Ve Kalay, F. (2018). “Entelektüel Sermaye: Teorik Bir İnceleme”, Van YYÜ İİBFDergisi, 3 (6).
- Turgut, O. (2014). “Entelektüel Sermaye Üzerinde Kalite Yönetim Sistemi Uygulamasının Finansal Etkisi: Borsa İstanbul (Bist)’A Kote Olan Şirketler Üzerinde Bir Uygulama”, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, C.5, S:11.
- Turgut, O. (2016). “Borsa İstanbul’da İşlem Gören Bankaların, 1999-2000-2001 Ekonomik Krizleri Öncesi Ve Sonrası 5’er Yıllık Dönemlerde Entelektüel Sermayelerindeki Değişimin Analizi”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:5, Sayı:57.
-Uzay, Ş. Ve Savaş O. (2003). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi: Mobilya Sektöründe Karşılaştırmalı Bir Uygulama Örneği”, Erciyes Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:20.
- Yereli, A.N Ve Gerşil, G. (2005). “Entelektüel Sermayeyi Ölçme Ve Raporlama Yöntemleri”, Celal Bayar Üniversitesi Iıbf Yönetim Ve Ekonomi, Cilt:12, Sayı:2.
- Yılmaz, Y. (2006). “Entelektüel Sermaye Yönetiminde Yeni Bir Sistem: Bilgi Bilançosu”, Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi, Cilt Xxı, Sayı: I.
- Yörük, N. Ve Erdem, M.S. (2008). “Entelektüel Sermaye Unsurlarının, İmkb’de İşlem Gören Otomotiv Sektörü Firmalarının Finansal Performansı Üzerine Etkisi”, İktisadi Ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:22, Sayı:2.
- Yzdykova, A. (2016).“Türkiye'de Tfrs'ye Göre Şerefiye Değer Düşüklüğü Testi: Bist 100 Şirketleri Tarafından Kullanılan İskonto Oranlarının Analizi S”, Gazi İktisat ve İşletme Dergisi SF 23-40 (https://dergipark.org.tr/download/article-file/205313,Erişim Tarihi: 04.08.2019)
[1]T.C. İstanbul Aydin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muhasebe ve Denetimi Anabilim Dalı, Muhasebe ve Denetimi Programı.
[2]Erkal, Z. (2005). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi, Raporlanması Ve İmkb’ye Kayıtlı Teknoloji Şirketlerine Yönelik Bir Araştırma”, T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı İşletme Bilim Dalı, Doktora Tezi, İstanbul. Sf.81
[3]Sevimli Örgün, G. Ve Kalay, F. (2018). “Entelektüel Sermaye: Teorik Bir İnceleme”, Van YYÜ İİBFDergisi, 3 (6).
[4] Hobikoğlu, E.H. (2011). “Entelektüel Sermayenin Önemi, Sınıflandırılması Ve Ölçme Yöntemleri: Kuramsal Bir Çerçeve”, Sosyal Bilimler Dergisi , (1).
[5] Bölükbaşı, Y. (2014). “Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesinde Kullanılan Yöntemler Ve Sigorta Sektöründe Bir Araştırma”, Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Dergisi, Cilt Xxxvı, Sayı: I.
[6] Erkal, Z. age. Sf. 53
[7] Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ. (2006 ). “Bilgi Varlıklarının Değerlemesi: Entelektüel Sermaye Ölçüm Ve Değerleme Modelleri; Karşılaştırmalı Bir Analiz”, Muhasebe Ve Finansman Dergisi, (29).
[8]Hobikoğlu, E.H,. age
[9]Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ., age
[10]Paksoy, H.M. Ve Öztürk, M.C (2006). “Otel İşletmelerinde Entelektüel Sermayenin Oluşumu: Gap Örneği”, Yönetim Bilimleri Dergisi, (4: 2).
[11] Erkal, Z., age. Sf. 53,54
[12]Görmüş, A.Ş. (2009). “Entelektüel Sermaye Ve İnsan Kaynakları Yönetiminin Artan Önemi”, Uşak Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cx 1.
[13]Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ., age
[14]Yörük, N. Ve Erdem, M.S. (2008). “Entelektüel Sermaye Unsurlarının, İmkb’de İşlem Gören Otomotiv Sektörü Firmalarının Finansal Performansı Üzerine Etkisi”, İktisadi Ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:22, Sayı:2.
[15] Uzay, Ş. Ve Savaş O. (2003). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi: Mobilya Sektöründe Karşılaştırmalı Bir Uygulama Örneği”, Erciyes Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:20.
[16]Paksoy, H.M. Ve Öztürk, M. age
[17] Bölükbaşı, Y., age
[18]Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ., age
[19]Bölükbaşı, Y., age
[20]Bölükbaşı, Y., age
[21]Paksoy, H.M. Ve Öztürk, M,. age
[22]Sevimli Örgün, G. Ve Kalay, F., age
[23]Turgut, O. (2014). “Entelektüel Sermaye Üzerinde Kalite Yönetim Sistemi Uygulamasının Finansal Etkisi: Borsa İstanbul (Bist)’A Kote Olan Şirketler Üzerinde Bir Uygulama”, Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, C.5, S:11.
[24] Yılmaz, Y. (2006). “Entelektüel Sermaye Yönetiminde Yeni Bir Sistem: Bilgi Bilançosu”, Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi, Cilt Xxı, Sayı: I.
[25]Sevimli Örgün, G. Ve Kalay, F., age
[26]Erkuş, H. (2004). “Geleneksel Raporlama Yöntemlerinin Yeni Ekonomi Karşısındaki Durumunun İrdelenmesi Ve Entelektüel Sermayenin Raporlanması”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:9, Sayı:2.
[27]Özdemir, L. Ve Balkan, O. (2010). “Entelektüel Sermaye Unsurlarının İşletmelere Sağladığı Katkılar”, Organizasyon Ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı:1, Issn: 1309 -8039.
[28] Bölükbaşı, Y. age
[29] Uzay, Ş. Ve Savaş O , age
[30] Özdemir, L. Ve Balkan, O., age
[31] Bölükbaşı, Y. age
[32] Aslanoğlu, S. Ve Zor, İ. age
[33] Sevimli Örgün, G. Ve Kalay, F., age
[34] Paksoy, H.M. Ve Öztürk, M,. age
[35] Erkal, Z., age. Sf. 79, 82
[36] Özsoy, İ. (2006). “Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi Ve İmbk’de İşlem Gören Tekstil Firmalarına Uygulanması”, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbu, sf.15
[37] Yereli, A.N Ve Gerşil, G. (2005). “Entelektüel Sermayeyi Ölçme Ve Raporlama Yöntemleri”, Celal Bayar Üniversitesi Iıbf Yönetim Ve Ekonomi, Cilt:12, Sayı:2.
[38]Yörük, N. Ve Erdem, M.S., age
[39] Turgut, O., age
[40] Demir, Ö. (2005). “Entelektüel Sermayenin İşletmelerin Piyasa Değerlerine Olan Etkisi”, Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları Dergisi, 77-82.
[41] Akmeşe, H. (2006). “Entelektüel Sermayenin Firmaların Piyasa Değeri Üzerindeki Etkisi Ve İMKB’de İşlem Gören Şirketler Üzerinde Bir Araştırma”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, sf.72
[42]YZDYKOVA, Aziza, “Türkiye'de Tfrs'ye Göre Şerefiye Değer Düşüklüğü Testi: Bist 100 Şirketleri Tarafından Kullanılan İskonto Oranlarının Analizi S”, Gazi İktisat ve İşletme Dergisi,https://dergipark.org.tr/download/article-file/205313, (Erişim Tarihi: 04.08.2019)
[43] Turgut, O. (2016). “Borsa İstanbul’da İşlem Gören Bankaların, 1999-2000-2001 Ekonomik Krizleri Öncesi Ve Sonrası 5’er Yıllık Dönemlerde Entelektüel Sermayelerindeki Değişimin Analizi”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:5, Sayı:57.
[44] Yereli, A.N ve Gerşil, G., age
[45] Uzay, Ş. Ve Savaş O., age
[46] Erkal, Z. age. Sf. 59